Saturday, January 05, 2008

La Mano De Dios...


Fazlasiyla hak ettigi ilgiden mahrum kalan bir film Maradona-Tanrinin Eli , vizyona girdigi 2. gunde koca salonda 5'i cocuk toplam 11 kisi vardi. Ulkemizde gosterime girdigi diger sinemalarda da durumun cok farkli oldugunu zannetmiyorum, ki Ankara'da sadece 2 sinemada oynamasina ragmen bu ilgisizlik vardi. Kac kisi tarafindan izlendigi ve ne kadarlik bir gise hasilati elde ettigi konusunda bir bilgi bulamadim, sadece gosterime girdigi zaman surecinde Boxoffice listelerindeki dandik filmler arasinda bile ilk 10'a giremedigini biliyorum.

Amcasinin hediye ettigi futbol topunu hayatinin sonuna kadar en onemli oyuncagi ve yasama keyfi olarak goren Diego'nun inis cikislarla dolu hayatini olabildigince tarafsiz bir gozle anlatmayi tercih etmis bir film La Mano De Dios. Diego'nun daha kucucuk bir cocukken futbol topunun pesinden kosarak dustugu kuyuyu, Maradona'nin hayatinin genelini ozetleyen bir metafor olarak kullanan yonetmen Maradona'nın Boca gunlerini pas gecse de Bombonera'yi ve ihtisamini gormezden gelememis.

Futbolun bu ulkenin 1 numarali sporu oldugu yazilip cizilirken, spor sayfalari spor sayfasi olmaktan cikip futbol sayfalari olmusken, pazar geceleri tv kanallarinda saatler boyunca futbol konusulurken, iddia kuponlarina milyonlar harcanirken bu filme olan ilgisizlik benim nazarimda ulke olarak futbol kulturune uzakligimizin ispatidir.

1 comment:

Ali Ece said...

EMir Kusturitsa'nın Maradona filmi de çok güzel gerçekten... İçimden bir ses 2010'da efsanenin kaldığı yerden devam edeceğini hatta yepyeni bir Maradona çağının açılacağını söylüyor. Kupayı Blatter'in elinden alması gerçek futbolun hormonlu futboldan alacağı en anlamlı intikam olur... Ancak Diego insanoğlu insandır, onun eserleri "intikam" duygusundan çok daha derindir görebilene...