Saturday, January 05, 2008

La Mano De Dios...


Fazlasiyla hak ettigi ilgiden mahrum kalan bir film Maradona-Tanrinin Eli , vizyona girdigi 2. gunde koca salonda 5'i cocuk toplam 11 kisi vardi. Ulkemizde gosterime girdigi diger sinemalarda da durumun cok farkli oldugunu zannetmiyorum, ki Ankara'da sadece 2 sinemada oynamasina ragmen bu ilgisizlik vardi. Kac kisi tarafindan izlendigi ve ne kadarlik bir gise hasilati elde ettigi konusunda bir bilgi bulamadim, sadece gosterime girdigi zaman surecinde Boxoffice listelerindeki dandik filmler arasinda bile ilk 10'a giremedigini biliyorum.

Amcasinin hediye ettigi futbol topunu hayatinin sonuna kadar en onemli oyuncagi ve yasama keyfi olarak goren Diego'nun inis cikislarla dolu hayatini olabildigince tarafsiz bir gozle anlatmayi tercih etmis bir film La Mano De Dios. Diego'nun daha kucucuk bir cocukken futbol topunun pesinden kosarak dustugu kuyuyu, Maradona'nin hayatinin genelini ozetleyen bir metafor olarak kullanan yonetmen Maradona'nın Boca gunlerini pas gecse de Bombonera'yi ve ihtisamini gormezden gelememis.

Futbolun bu ulkenin 1 numarali sporu oldugu yazilip cizilirken, spor sayfalari spor sayfasi olmaktan cikip futbol sayfalari olmusken, pazar geceleri tv kanallarinda saatler boyunca futbol konusulurken, iddia kuponlarina milyonlar harcanirken bu filme olan ilgisizlik benim nazarimda ulke olarak futbol kulturune uzakligimizin ispatidir.

Friday, January 04, 2008

Dile kolay...


Bugun oynanan Lottomatica Roma maci ile birlikte Euroleague tarihinde 1000 havatopu barajini gecen ilk oyuncu oldu Mirsad. 99-00 sezonunda da NBA'de oynayan ilk Turk unvanini almisti Bay Ribaund...

Cska Moskova, Montepaschi Siena, Ulker ve son olarak da Fenerbahce olmak uzere 4 degisik takimda oynadigi 7 yillik sure boyunca aldigi havatoplariyla Avrupa'nin havatopu konusundaki en onemli isimlerinden birisi oldu. Kendisinin havatopu konusundaki en yakin rakibi Denis Marconato'nun henuz 840 havatopunda olmasi da Mirsad'in bu konuda rakiplerinin ne kadar onunde oldugunun bir gostergesi.

Sevmeyeni seveninden coktur Mirsad'in, delidir, bazilari bencil oldugunu bazilari da istatistik hastasi oldugunu soyler, saha disinda mesafelidir ama her ne olursa olsun saha icinde hirsiyla hem takimina hem tribundeki taraftarlara pozitif bir enerji verir. Bu sene ilerleyen yasinin da etkisiyle zaman zaman savunmada -ozellikle Euroleague'de - rakip 4 numaralara karsi aksasa da adini takim listesinde gormek farkli bir guven veriyor taraftara.

Nice ilklere nice 1000'lere Mirsad Turkcan....

Wednesday, January 02, 2008

Oyuncu degisikligi...


Uzun zamandir bir baymisligim vardi zaten, monotonluk had safhaya gelmisti, sabaha kadar oynansa gol olmayacak bir maca donmustu is hayati. Hizli bir giris oldu 2008'e, iyi de oldu...

Artik farkli mekanlar, farkli insanlar olacak bir sureligine, sonrasi??

Bilmem belki de hersey tekduze olmaya mahkum zamanla...